Malcolm X, asıl adıyla Malcolm Little, 19 Mayıs 1925 tarihinde Nebraska, ABD’de doğmuş ve 21 Şubat 1965 tarihinde New York’ta suikast sonucu hayatını kaybetmiş bir siyahi aktivist ve liderdir. Malcolm X, Amerika Birleşik Devletleri’nde ırk ayrımcılığına ve siyahların eşitsizliğine karşı verdiği mücadele ile tanınır. İslam’a geçişi ve Müslümanlık’a olan ilgisi de hayatının önemli bir dönüm noktasını oluşturur.
Malcolm X, genç yaşlarda suçla iç içe bir hayat yaşamış ve hapse girmiştir. Hapishanede Müslümanlık’ı ve İslam’ı keşfetmeye başlamış ve Elijah Muhammad liderliğindeki “Nation of Islam” (İslam Milleti) adlı siyahi İslam hareketine katılmıştır. Hapisten çıktıktan sonra Malcolm X, İslam’ı benimsemiş ve “X” soyadını alarak Amerika’nın ona verdiği soyadını reddetmiştir. “X”, Afrika’da kaybedilen köklerini ve aslında ne olduğunu simgelemektedir.
Malcolm X, “Nation of Islam” çatısı altında ırkçılığa ve ırk ayrımcılığına karşı mücadele etmiş, siyah toplulukları bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar yapmış ve siyahların kendi kimliklerini ve değerlerini bulmalarını teşvik etmiştir. Ancak, daha sonra hareketin lideri Elijah Muhammad ile anlaşmazlıklar yaşamış ve 1964 yılında hareketten ayrılmıştır.
Sonrasında Malcolm X, Müslümanlığı daha geniş bir perspektiften anlamış ve İslam’ın tüm insanları birleştiren bir din olduğunu fark etmiştir. Dünya genelindeki ırkçılığa ve adaletsizliğe karşı mücadelede beyaz insanları da içine alan bir birlik oluşturmayı amaçlamıştır.
Malcolm X, Amerika’da siyah hakları ve eşitlik mücadelesinin önemli figürlerinden biri olmuştur. Onun ölümü, ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı verilen mücadelenin devam etmesi gerektiğini vurgulayan bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
Malcolm X, siyah toplulukların haklarını savunurken şiddet ve silah kullanımı konusunda da tartışmalı bir tutum sergilemiştir. Özellikle 1960’ların ortalarında, beyazlara ve beyaz üstünlüğüne karşı savunduğu daha sert ve radikal görüşleri nedeniyle eleştirilmiştir. Ancak zamanla görüşleri evrildi ve düşüncelerini daha ılımlı ve barışçıl bir yönde ifade etmeye başladı.
1964 yılında Mekke’yi ziyaret ettiğinde, farklı renklerden ve milletlerden Müslümanları bir arada gördüğünde, ırkçılığa karşı mücadelesinin evrensel ve insan hakları temelli bir mücadele olması gerektiğine olan inancı daha da güçlendi. Bu deneyim sonrasında “El-Hajj Malik El-Shabazz” olarak adını değiştirdi.
Malcolm X, Amerika’ya döndükten sonra daha geniş kitlelere hitap etmeye başladı ve ırk ayrımcılığına karşı olan mesajını daha barışçıl ve birleştirici bir şekilde iletmeye başladı. Ancak, 21 Şubat 1965 tarihinde New York’ta düzenlenen bir konferansta suikasta uğradı ve hayatını kaybetti. Suikastin ayrıntıları hala tam olarak aydınlatılamamıştır, ancak Malcolm X’in mirası ve etkisi devam etmektedir.
Malcolm X, Amerikan siyah hakları hareketinin önemli isimlerinden biri olarak, eşitlik, insan hakları ve ırkçılığa karşı mücadelede önemli bir rol oynamıştır. İslam’a geçişi, onun düşünce evrimini ve insan haklarına olan bağlılığını yansıtan bir dönem olarak kabul edilir. Onun hayatı ve mücadelesi, hala günümüzde de ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.